Kübra Köroğlu
"Kardeşinin salını karşıya geçirmesine yardım et, göreceksin ki sen de karşıdasın."
Bir Hint atasözü olduğu söyleniyor, ancak kesin bilgi midir bilmiyorum. Bildiğim şey, yıllar önce bu cümleyi işittiğim ilk an birine elini uzatmanın aslında insanın kendine uzanmasının bir yolu olduğunu derinden hissetmiş olmam. Asansöre binerken yetişmeye çalışan diğer kişi için kapının kapanmasını engellemek, markette elindeki taşımakta zorlanan kişi için sıranızı ona vermek, karşıdan karşıya geçmekte zorlanan kişi için yavaşlayıp diğer sürücülerin de yol vermesini sağlamak, durumundan utanan birinin yüzüne bakarken onu anladığınızı hissettirmek ve gün içinde belki de farkında olmadan deneyimlediğimiz benzer şeyler. Çoğu zaman yardımlaştığımızın farkında olmadan bile yardımlaşıyoruz öyle değil mi? Adına yardım demediğimiz için ya da yardım kelimesine çok daha büyük anlamlar yüklemek zorunda kaldığımız için yaptığımız şeylerin yardım olduğunu anlamıyor olabiliriz.
Çok fazla afet gördük, çok fazla yardıma ihtiyaç duyduk, çok fazla yardım etme çabası içine düştük. Bunun en yakın örneği, 6 Şubat 2023’te yaşadığımız deprem felaketi. Kahramanmaraş merkezli deprem, büyük bir yıkıma yol açtı; binlerce insanımız hayatını kaybetti, on binlercesi yaralandı ve milyonlarca insan evsiz kaldı. Ancak bu yıkımın ortasında, umut veren bir dayanışma ağı ortaya çıktı. Türkiye'nin dört bir yanından ve dünyanın farklı köşelerinden insanlar, depremzedelere yardım etmek için seferber oldu. Gıda, giysi, barınma ve tıbbi yardım malzemeleri hızla toplandı ve afet bölgesine yönlendirildi.
Bu süreçte, yardım listeleri, yardımın doğru ve etkili bir şekilde dağıtılmasında kilit bir role sahip oldu. Teknoloji sayesinde, ihtiyaç sahiplerinin en güncel listelerine ulaşıldı ve yardım malzemeleri, en çok ihtiyaç duyulan yerlere yönlendirildi. Sosyal medya ve dijital platformlar, bu koordinasyonun merkezi haline geldi ve milyonlarca insanın yardım elini uzatmasını sağladı. Son dönemde sıklıkla hediye ve istek listesi uygulaması olarak bahsetsek de Listiyo da bu süreçte yardım ve ihtiyaç listeleri yapılmasına olanak sağlayan bir platform olarak kullanıldı.
Yardımlaşma ruhu, bireylerin ve toplulukların bir araya gelerek daha güçlü olabileceğinin, zorlukların üstesinden birlikte gelinebileceğinin en güçlü kanıtı. Bu ruh, her birimizin içinde yaşar ve bizi birbirimize bağlar. Deprem felaketinde yaşananlar, bize insan olmanın en temel yönlerinden birinin, zor zamanlarda birbirimize uzattığımız yardım eli olduğunu hatırlattı. Yardımlaşmanın sadece bir ihtiyaç anında değil, aynı zamanda toplumun sürekli bir parçası olarak nasıl işlemesi gerektiğini gösterdi. Topluluklar olarak birbirimizi destekleyerek, sadece afet anlarında değil, günlük yaşamda da bir fark yaratabileceğimizi keşfetmemizi sağladı. Tabi, cebimizde kalan umutlarla bardağın dolu tarafından bakmayı başarabildiysek eğer…
Birine yardımcı olabilme güdüsü aslında büyük ölçüde onunla empati yapabilmekten, onun ayakkabılarını giyerek bir müddet onun yürüdüğü yolu yürüyebilmekten geçiyor ancak kültürümüzden izler de taşıyor. Türk toplumunda yardımlaşmanın kökeni, aynı zamanda derin bir tarih ve gelenek mirasına dayanıyor. Misafirperverlik, komşuluk ilişkileri, akrabalık bağları ve dayanışma, Türk kültürünün ayrılmaz parçalarıdır. İnsanlar, doğal afetler, sağlık sorunları ya da ekonomik zorluklar gibi zor zamanlarda bir araya gelir ve birbirlerine destek olur. Geleneksel Türk toplumunda, imece usulü tarımdan tutun da düğün, cenaze gibi sosyal etkinliklere kadar geniş bir yelpazede karşılıklı yardımlaşma görülür. İmece, bir işin ya da bir ihtiyacın, topluluğun üyeleri tarafından gönüllü ve karşılıksız olarak yerine getirilmesidir. Bu, Türk toplumunun dayanışma ve birlikte çalışma ruhunu yansıtan en güzel örneklerden biridir.
Ramazan ayı da Türk toplumunda yardımlaşma ve dayanışmanın zirveye ulaştığı dönemlerden biri. Toplumda bir yardımlaşma havasının esmesine olanak sağlayan bu süreç, insanların daha çok bir araya gelmesine, birbirlerinin ihtiyaçlarını fark etmesine ve yardım etme konusunda daha organize hareket edebilmesine olanak sağlar. Aynı zamanda ihtiyaç sahiplerine yardım etmek ve onların bu ayı daha iyi koşullarda geçirmelerini sağlamak için fırsat verir.
Bu bağlamda, Listiyo, ihtiyaç sahipleri için Ramazan ayında yapılacak yardımlar için önemli bir rol oynayabilir. İnsanlar, ihtiyaç listeleri oluşturabilir, bu listeleri paylaşabilir ve böylece yardıma ihtiyaç duyanların eksiklerini kapatma konusunda hızlı ve organize hareket edilebilir. Kendiniz için ihtiyaç listesi oluşturarak size destek olmak isteyen kişilerle paylaşabilir ya da bu tür bir yardımı organize ediyor ve çevrenizin de katkı vermesini istiyorsanız bir yardım listesi oluşturarak linkini ilgili kişilerle paylaşıp listede yer alan ürünlerin yardım için satın alınmasına aracı olabilirsiniz.
Kim yardımcı olacak mı diyorsunuz? Deneyin, denemeden bilemezsiniz. Ramazan ayını daha iyi koşullardan geçirmesini istediğiniz biriler varsa, onlar için bir bunun gibi bir yardım listesi oluşturun ve aktif olarak kullandığınız bir platformda linkini paylaşarak çevrenizin desteğini isteyin. Kimse destek olmasa bile denemiş, birine ya da birilerine elinizi uzatmak için ilk adımı atmış olacaksınız.